13 Ocak 2010 Çarşamba

Merhaba sevgili Kahve Odası sakinleri

Bu benim ilk blog yazarlığım, sevgili Ülfet bu fırsatı verdiğin için çok teşekkürler. Yazı yazmayı ve yaşadıklarımı paylaşmayı her zaman sevmişimdir. Zaten yirmi yıl boyunca da bu işi yaptım, konuştum yazdım, gördüm yazdım, okudum yazdım... Şimdi de sizlere yazacağım. Türkiye'nin ve Dünya'nın kasvetinden uzaklaştırmak amacım. Yediğim, okuduğum, izlediğim tiyatro ve filmleri mümkün mertebe sizinle paylaşacağım. Keyif anları önereceğim sizlere. Bunlar subjektif olacak ama belki sizler de seversiniz önerilerimi....
İlk önerim bir lokanta, Fauna. Burası 5 masalık küçük bir mekan. Sahibi ve şefi İbrahim Tuna yemekleri gözünüzün önünde pişiriyor. Her gün farklı bir mönü çıkıyor, bir yediğinizi belki aylarca sonra yeme imkanına sahip oluyorsunuz. Fauna’yı bence Türkiye’nin en bilgili gurmesi Vedat Milor’un NTV’de yayınlanan ‘Tadı Damağımda’ programında izledim. Bizim tarafta, yani Asya yakasında olması ilgimi çekti. Vedat Milor, İbrahim Tuna’nın yemeklerinin Michelin yıldızı almaya hak edecek kadar yemeklerinin iyi olduğunu söyleyince de gitmek farz oldu. İbrahim Tuna yıllarca önce gazetecilik yapmış Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Ama o günleri tamamen arkasında bırakmış ve okuyarak, merak ederek yemek yapmaya merak salmış. Bence çok da iyi etmiş gerçekten yediğiniz her şey çok lezzetli. Üstelik caz eşliğinde yiyorsunuz. Dikdörtgen şeklindeki lokantanın bir bölümünde masalar, diğer bölümünde de mutfak ve bir sürü caz CD’sinin bulunduğu tezgah yer alıyor. Biz caz eşliğinde (pek caz sevmem ama yemek sırasında fena olmuyormuş) balık çorbası, beş peynirli ravyoli ve maylobi isminde bir tatlı yedim. Balık çorbası “fevkaladenin fevkinde”ydi. Tuna’nın hamurunuı falan kendi açıp yaptığı ravyoli de şahaneydi. Ancak günün mönüsü olarak kara tahtaya yazılan yemeklerden ne yerseniz üstüne mutlaka Maylobi yiyin. Efendim bu tatlı beyaz çikolata ve tane vanilya ile yapılıyormuş. Biraz muhallebiyi andırıyor diyerek sıradanlaştırdığıma bakmayın deneyin derim.
Adresi: Moda cad. Sarraf Ali Sok. No:7 Kadıköy
Tel: 0216 345 99 54
Not: Pazar hariç her gün saat 19.30’a kadar açık. Eğe öğlen saati gidersenin 12.00’yi geçirmeyin yer bulunmuyor.

Bir de kültürel bir etkinlik önereceğim ama iş saatinde olanlar için katılımı biraz zor. Her Salı saat 11.30-13.30 arası Oyuncak Müzesi’nde ‘Kitap ile Sohbet’ isminde bir etkinlik düzenleniyor. Yasemin Sungur’un başlattığı bu etkinlikte tartışması birkaç hafta süren bir ki,tap okunuyor. Bazen kitabın yazarları da davet ediliyor. Bu ay Sabahattin Ali’nin ‘Kürk Mantolu Madonna’sı okunuyor. Etkinliğin amacı da bence anlamlı. Herkes bir kere bu sohbetlere katılabilir ama Sungur’un hedeflediği kitle çalışamayan kadınlar. Sohbete katılmak ücretli, 20 TL. Bilgi ve kayıt yaptırmak için 0216 359 45 50 – 51 numaralı telefon aranabilir. Oyuncak Müzesi adres: Ömerpaşa Caddesi Dr. Zeki Zeren Sokağı No:17 Göztepe / İST

1 yorum:

  1. Ayşecim, hoşgeldin aramıza. Sıcacık yazılarının devamını bekliyoruz.

    YanıtlaSil