25 Mart 2009 Çarşamba

40 YILLIK HATIR

Aklına ,yureğine , eline sağlık , nede güzel düşünmüşsün Arkadaşım.
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var derler ya içenin mi dir yapanın mıdır bilemem ama eğer yapanınsa en büyük hatırı Orkidem alır çünkü ben senelerce hep içen taraf oldum:) neyseki Nesli nin gelişi Orkidemin yükünü biraz hafifletti . Bu vesile ile senelerdir kahrımı çekmelerinden dolayı her ikisinede yazılı olarakta sevgilerimi iletirken ,bazen neşe çoğunlukla sinir kaynağım Altuuugcuğumu anmadan geçersem eğer çifte standart!!!!! uygulamış olurum ,seni kocaman öpüyorum altuuğcuğum:)
Bu arada niye kahve yapmadığımı merak edenlere; bilmediğim için değil hani , ben yaptığım kahveyi içemem sırf buyüzdendirki canım kahve arkadaşlarım dostluk budur işte diyerek evlendiğimde bana “kahve makinası” almışlardı , her akşam kendilerini sevgiyle anmaya devam ediyorum..
Nede güzel yapmışız dimi orkidem kahvenin kokusu yayıldıkça yayıldı ,arka bahçe doldu taştı.. ( tabii bunu bide şinasi abime sormak lazım...) Gelenler oldu gidenler oldu ama çekirdek kadro günün birinde ( bizzat tarafımdan ) misafir ettiğim Ulfetciğim de dahil aynı şevk ile devam ediyor.Nekadar doğru bir davetmiş aklımı seveyim.. sayesinde eski günleri anıp o küçücük kahve odasından başka bir yerdede anılarımızı paylaşabiliyoruz
Sevgiyi ,dostluğu aslına bakarsanız herşeyi bir anda tüketmemekten yana olan biri olarak ,başka zamanlarada yazacak birşeyler bırakmak gerek diyorum
şimdilik hoşcakalın ...

23 Mart 2009 Pazartesi

DUYURU

23 Mart haftası Şinasi Abimiz izinli olduğundan Kartal Satış Direktörlüğü'nün kahvelerini Tuncay kaynatacaktır. Bizim kata duyurulur.

20 Mart 2009 Cuma

Kahveyi Sıcak Tutmak

Ülfetim ne güzel sormuş ilk yazısında.... "Müşteri yönetmek mi kolay kahveyi sıcak tutmak mı?" Kahve bahanedir hep, alışkanlık yapar elbette ama alıştığımızı sandığımız kahve değil, kahveyi birlikte içtiğimiz insanlardır, sohbettir, dostluktur, ilişkidir. Alıştığımız kahve değil, kahve kokusunun bize hatırlattıklarıdır. Bu yüzden kahveyi sıcak tutmak hem zor hem çok mühim.

Bütçe dönemi kafayı yemişken, Neslihan'ın beni sakinleştirmesi, "ben kahveni ayırıyorum, gel bir kahveni iç, sonra tamamlarsın işini" demesidir kahveyi sıcak tutan...

Kız kıza kahve içip, "kızsal" konuları didiklerken Altuğ'un gelip alemlerin en tatlı yaramaz çocuğu edasıyla, muhabbete göbekten dalmasıdır. İşte o an, aslında depresyon eşiğinde bile olsam beni güldürmesidir kahveyi sıcak tutan...

Koray'ın İstanbul'a gelişini müjdeli bir sır olarak paylaşmamızdır herkesten önce. Ülfet'in satışa döndüğüm günlerde, yanlız olmadığımı hissettirmesi, Orkideciğimin "ayva" göbeğimle yılmadan uğraşmasıdır kahveyi sıcak tutan...

Anıl'a sürekli yol tarifi soruşum ve onun her defasında Google'dan harita üzerinde bana yol tarif etmesi, hiç usanmamasıdır kahveyi sıcak tutan :)

Kimse kıskanmasın ama, bizim kahveler öyle veya böyle hep sıcacık! Bu dostlarımın bende 40 yıl değil 40 ömürlük hatırı var. Dedim ya, kahve bahane!

19 Mart 2009 Perşembe

İLK KAHVE DÖRTLÜSÜ


Herkese bol köpüklü kahve tadında sıcak bir merhaba.
Bilenler bilir sene 2001 ya da 2002 idi.Şirketimizin iki güzel bayanı her sabah keyifli bir sohbet eşliğinde çay ocağının yanında ki odada sabah kahvesi içmeye başladılar.Eeee şirket ortamı malum kalabalık öyle herkese kahve çıkmıyor sabahları.O zamanlar çaycımız Ali Abi neyseki arkadaşlarımızı seviyor ve torpil geçiyor Onlara:)))) ve kahvelerini yapıp içmelerine izin veriyor.Sonraki günlerde bu iki güzel insan neyseki beni ve sonrasında da Altuğ'u da aralarına aldılar da o gün bu gündür izinler, toplantılar, seyehatler hariç her sabah bir araya geliyoruz......
O günlerden bu günlere neler mi değişti, mesela " Kahve Odası"nın yaratıcısı Nilgün Hanım'ın misafiri Ülfet Hanım katıldı aramıza, ne de güzel oldu......Sonra bekar olanlar evlendi, evlenenler çocuk sahibi oldu, Ali Abi emekli oldu.Yaaaa dile kolay 7-8 yıl oldu çoook şeyler değişti çoooookkk....En önemli değişim çaycımız Şinasi Abinin gelişi ile oldu, niye mi ?Çünkü artık ne Orkide ne de ben kahve yapmıyoruz, artık kahveler Şinasi Abiden :)))))
Yazmak işi tehlikeli birşeymiş, yazdıkça yazası geliyor insanın....Tamam tamam merak etmeyin daha yazacak çok şey olduğu halde burada kesiyorum.
Herkese sevgilerimle,
Ülfetim emek harcamış açmış böyle bir ortam katılmamak olmaz dimi ama:))
uzakta olup da sıcak muhabettinizi yanıbaşımda bulmak ne güsel...
Bu kahve odasının kahve falı köşesi yokmuuuu:)
Biliyorum kısa oldu ama en yakın zamanda daha uzun yazacağım inşallah

Nazım Hikmet'ten

Siteye ve arkadaşlara merhaba, ayda bir yazarız inşallah.
Allah zihin açıklığı versin, başarılar, muvaffakiyetler :))
İlk yazımıza üstaddan bir alıntı ile başlasak ?
Pek dokunaklı yazmış.



Ben,
Senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi,
beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin...
Fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orda beraber yaşarız
külümün içinde külün,
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz o zamana kadar
o kadar karışacağız ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak iki çiçek açacak :
biri sen biri de ben.


siirdefterinden alıntı

Tembeller ve çekingenler

Ümitliyim ilk yazı Altuğ'dan gelecek. Hatta ben bunu yayınlamadan önce o yazmış olacak. Ümitliyim. Kalemi kuvvetli bir arkadaş. Ancaaaaaak her an işi sulandırma potansiyeli var unutmayalım. Öte yandan Orkide dediki "Yazamam ben, hiç beceremem böyle şeyleri". 24 saat susmadan konuşabilme kapasitesi olan birinden bunu duymak hiç inandırıcı değil. Üstelik eminimki en çok malzemeyi o bulur. Hadi Orkide, hiç olmazsa cheescake tarifi yap ya da nar ekşisi ve tuzlu yoğurt siparişlerini burdan yaz.

Aslıcım sana sadece süre verdim, hemen yazı gelmezse elimden kurtulamazsın ona göre...

Kahve bahane dostlar şahane

Orkide ile didişmek didiştikten sonra kankalığa devam etmek,Ülfeti kızdırmak kızdırdıktan sonra sarılmak ,Neslihan ile Gökçeyi birbirine düşürmek düşürdükten sonra pişman olmak,Filizi işletmek işlettikten sonra kızarmasını görmek,Arzuyu motive etmek ama sonuç alamamak,Pınarı sinir etmek siniri geçtikten sonra yanagından makas almak,Yeşimin odasından kovulmak kovulduktan sonra 1 ay görüşmemek,Nilgüne ŞEFTALİ demek dedikten sonra köşe bucak kaçmak ,Aslı ile gTalktan yazışmak yazıştıktan prebiyotik almak,ruhum Şen,gönlüm ŞEN şarkısı söylemek ŞAHANE!

Yazılarımı bekleyin!

18 Mart 2009 Çarşamba

Sabah kahvesine bekliyorum

Uzun süredir tanıyoruz birbirimizi. Bazen farklı katlara farklı binalara farklı gittiğimizden sohbetlerimizin sıklığı azalsa da yoğunluğu o güzel sabah kahvesi kıvamındadır ya da bana öyle gelir (Şinasi kıvamı herzaman tutturamayabilir ama olsun). İstedimki aklımızdan geçenleri sansürsüz yazacağımız, bize ait olan , hepimizin bir ucundan tutabileceği bir mekan olsun. İstedim ki sabah 8:30 aksam 18:00 rutinimizde gülümsediğimiz, beklediğimiz şeyler olsun.
Hadi yazın bakalım aklınıza ne gelirse. Orkide'nin ikizlerinden Ebru'nun şirin bahçesine kadar geniiiiş bir alan var koşacak. Bakalım müşteri ya da ürün yönetmek mi kolay bu sabah kahvesini hep sıcak tutmak mı? Hadi deneyelim.